Motosiklet ve sörf kasabası Biarritz ve Wheels & Waves'in ilk durağı Punk's Peak..
Biarritz Fransa'nın Nouvelle-Aquitaine bölgesinde yer alan, İspanya sınırının hemen üzerinde, Atlantik Okyanusu'na bakan bir kasaba olarak karşımıza çıkıyor. Biarritz'e ulaşım Paris'den otoban ile çok rahat, Charles de Gaulle havalimanından kasabaya ulaşmamız araba ile aşağı yukarı 8 saat sürüyor. Avrupa'nın sörf başkenti olarak anılan Biarritz'de bir Bodrum havası aramak yersiz, daha çok güçlü dalgalar ile dövülen geniş sahiller ve yüzünüze vuran nemli bir meltem ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Wheels and Waves içerisindeki etkinlikler çoğunlukla Biarritz'de ancak festivalin bazı kısımları İspanya'da geçiyor. Bu nedenle otel seçimimizi festivalin merkezine yani Cité de l'Océan'a yakın olacak şekilde yapıyoruz. Ünlü tatlıcı Miremont veya Deus Ex Machina festival merkezine oldukça yakın bu nedenle konaklama seçeneklerini gözden geçirirken Cité de l'Océan'dan uzaklaşmamak festival haricinde turistik aktivitelerde bulunmak için doğru bir tercih haline geliyor. Kaldığımız otele festival için geldiğimizi söylediğimizde görevli çıktısını aldığı Wheels & Waves programını hemen elimize tutuşturuyor. Biarritz'in III.Napolyon'un tatil durağı olduğu bilgisini de yine buradan öğreniyoruz. Bu sene 8. düzenlenen Wheels & Waves Biarritz'de yaşayan yerli halk tarafından da sahiplenilmiş. Karşılaştığımız insanların çoğu İngilizce konuşmak ve yabancılara yardımcı olmak için oldukça istekli.
Gece karanlığında ulaştığımız Biarritz'de ertesi güne erken uyanıyoruz ancak bizi uyandıran okyanus dalgalarının sahili yıkama sesi veya etrafı saran enfes kruvasanların kokusu değil. Uyanmamızın nedeni buraya geliş sebebimizin ta kendisi, yani motosiklet egzostlarından gelen gürültüler. Wheels & Waves'in ilk durağı olan Punk's Peak'e ulaşmak için Biarritz sokaklarına ilk adımımızı atıyoruz, ve bu ilk adım ile beraber önümüzden yarım dakika içerisinde bir düzineye yakın vintage motosiklet geçiyor. Kısa bir mesafe aldıktan sonra bu sefer kalabalık bir chopper grubuna, akabinde custom Triumph ve BMW R nineT'lerden oluşan başka bir gruba rastlıyoruz. Daha ne kadar çok motosiklet görebileceğimizi düşünürken her gördüğümüz grup ile bu durum daha da normalleşmeye başlıyor. Çünkü Biarritz'in heryeri bu 5 gün boyunca envai çeşit makine ile dolup taşıyor. Hayatınız boyunca en fazla motosikleti nerede gördünüz sorusunun cevabı bundan böyle kesinlikle Wheels & Waves'dir.
Aşağı yukarı 45 dakika süren bir yolculuk sonrasında İspanya sınırını geçip Bask bölgesinde yer alan San Sebastian'a ulaşıyoruz ve dağ yolundan Jaizkibel'e doğru tırmanmaya başlıyoruz. Orman ve okyanus manzarasında yeterince yukarı tırmandığımızı düşünmemize rağmen yol bir yerden sonra trafiğe kapatılıyor ve tepelere doğru 3 kilometre daha yürümemiz gerekiyor. 3 kilometre boyunca yolun sağ tarafında envai çeşit motosiklet park etmiş durumda ve her dakika yenileri sıraya dahil oluyor. Yarışta mücadele edecek motosikletlerin dizildiği alana erişmek için yoldan çıkıp araziye giriyoruz. Arazide otlayan midillilerin arasından ilerlerken yanımızdan vintage bir Bultaco geçiyor ve kendisini hayranlıkla izliyoruz.
Punk's Peak adını Amerika'da gerçekleşen Pikes Peak yarışından alıyor. Ancak burada standartlar çok farklı. Yarışlar daha çok karnaval havasında geçiyor. Gösterişli makineler, kostümler ve renkli kasklar! Punk's Peak bir motosiklet yarışından ziyade adeta kendini ifade etme yarışı.. Buradaki makineler onları yapan kişilerin öfke, enerji, mutluluk ve yaratıcılığının birleşimi gibi. Aynı anda 2 motosiklet yarışabiliyor ve tabanca'nın sesi ile motorcular birbirini geçmek için kıyasıya bir mücadeleye giriyor. Gösteriş sadece kostümler veya motosikletler ile sınırlı değil. Yarış sırasını beklerken burnout yapan elektrikli motosikletler veya tek teker havada kalkış yapan yarışmacılar buranın rutini haline gelmiş. Vintage motosikletlerle başlayan eğlence gittikçe ciddileşiyor ve yerini çok daha güçlü yarış motosikletlerine bırakmaya başlıyor. Yarıştaki favori motosikletimiz Yamaha xt 500 deposunun üzerinde "Punk" yazan bir BMW R100 RS. Yani tam bir Frankenstein ve Sultans of Sprint'de "Freak Class" da yarışmış. Malesef çok geçmeden eleniyor ancak Punk's Peak'de önemli olan zaten kazanmak değil, önemli olan kendin olmak ve sadece yarışmak...
Ducati, MV Augusta, Moto Guzzi, Moto Morini ve Gilera. İkonik İtalyan motosikletlerinin hikayelerini anlatan 30 dakikalık belgesel.